18 Kasım 2009 Çarşamba
9 Kasım 2009 Pazartesi
hani?
sen misin evin şeklini değiştiremeyen?
ofis sandalyesi iki büklüm bir şekilde masanın altına girmiş, koltuk önüne itilmiş, halının örtemediği parke kısımlar battaniye serilerek örtülmüş, koltukların minderleri kablolara ve kapıya erişimi engelleyecek şekilde yerleştirilmiş, sehpanın üzerinden kitaplar toplanmış....
ofis sandalyesi iki büklüm bir şekilde masanın altına girmiş, koltuk önüne itilmiş, halının örtemediği parke kısımlar battaniye serilerek örtülmüş, koltukların minderleri kablolara ve kapıya erişimi engelleyecek şekilde yerleştirilmiş, sehpanın üzerinden kitaplar toplanmış....
2 Kasım 2009 Pazartesi
huy
geçen bahsettiğim mim nasıl birşeydi hatırlamıyorum ama yeni keşfettiğim garip olan iki huyumdan bahsedeyim. mandalinayı asla ikişer üçer yiyemem. muhakkak içindeki parçalar tek tek yenecek. ne kadar küçük olursa olsun iki parçayı birden çiğneyemiyorum. geçen gün yerken neden yıllardır böyle bidik bidik yiyorum ikişer üçer atıvereyim ağzıma diyince anladım.
bir diğer cins huy da evin şeklini değiştirememek. en başında nasıl koyduysak öyle. değiştirsem bile ertesi gün düzeltirim. mesela antrede çarpraz duran halıyı düz koymak istiyorum daha güzel ama yok evin havası değişiyor, yapamıyorum. hem zaten duvarlar tam paralel değil, milimetrik bir hata var. halıyı bir tarafa göre paralellesem, öbür taraf eğri oluyor, öteki tarafa yapsam diğer taraf.. biraz da bundan dolayı değiştiremiyorum. öte yandan değişikliğe bu kadr karşı olan ben mutfak dolaplarının içlerini, tezgahın üzerini fln sürekli değiştiriyorum o ayrı.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)