15 Eylül 2010 Çarşamba

hayalim üç kelime, o da şöyle;

nasıl bir tarzda blog yazmak istediğime karar verene kadar yıllar geçecek. aslında yemek blogcusu olmak benim yapıma ters arkadaş. ben ki yıllarca böyle şeylerle dalga geçmiş insan, yıllardır yemek blogu yazıyorum. sanırsın ki gurmeyim. dergilere poz vermeler, ben zaten hamurlarla oynamaya hep bayılırdımlar, mutfak benim için bir terapidir, sevdiklerimle yaptıklarımı paylaşmak beni benden alıyordurlar falanlar filanlar. yok arkadaş yok. yemek blogu yazmanın tek bir sebebi olabilir, o da şöyle; evli, mutlu, becerikli. başka bir izahı yok, gösteriş gösteriş gösteriş.
ben bu gel gitler içinde bocalarken dergide gördüğüm bir röportajım hemen havamı değiştiriyor. beceriklisin sen kızım, insanlar senden bunları öğrenmeli, millet bilgiye aç. sonra biri geliyor, blogun sayesinde bütün ramazan şahane yemekler yedik bik bik. obaa yaz kızım yaz. akşam ne yedin onu da yaz. misafire kaç çeşidi iki dakkada çıkardın onu da yaz.