91% & 92&

az önce aldığım bir habere göre artık tiff ile çalışmıyormuşum. kendisiyle yaptığımız son telefon görüşmesinden sonra benimle çalışamayacağını anladı sanırım. ama aramak zorundaydım. mail atıyorum cvp yok. baktın mı diye arıyorum "a evet gördüm" sonra cevabını anlattı anlattı ama ben anlayamadım. o da iyi sana mail atayım ben dedi. kapattıktan sonra mail attı ok. ama sonra verdiğim cevaba bi tepki yok. kalktım yine aradım. güç bela anlaştık. sabah baktım mail vardı. işte böyle.. yeni arkadaş erkekmiş. inşallah görevini hakkıyla yerine getirme aşkıyla yanan biridir.

.net hocası da mail atmış. ex.3=91% ve ex.4=92%. aradaki hangi farktan dolayı biri bir puan daha fazla bilemedim. aslında makalelerimin daha iyi olabilceğini söylemiş. makale yazmaktan çok bildiklerimi madde madde sıralıyormuşum. daha akıcı yazıp örnek vermeliymişim. ama öncekine göre yol katettiğimden it's okaymiş.
ilk yolladığım makale(ler) o kadar dandik olmuştu ki. şimdi ne yazarsam yazayım ilkinden güzel oluyor. hoca da ben gelişiyorum diye şevk açısından notları bol keseden veriyor. ilk yolladığım makale"ler" değil makale olmalıydı. 3 tane birbirinin aynı soruyu sormuşlar diye kızdığım günü hatırlarsınız. üzerinde bu sorulardan istediğiniz BİR tanesini çözün lafını görmeden hepsini yapmıştım. işte hoca da bunu anlayamayacak kadar zavallı olduğumu görünce bana acıyor sanırım. "olsun yazık kız yine iyi, eskiden hepsini yapıp yolluyordu, anlamıyordu" diye düşündüğünden eminim.

17/20

test 5'de iki soruyu ingilizcemin yetersizliği yüzünden yapamadım. problemi okuyup anlatılanlara göre şema çizmem gerekiyordu. ama ben bilmediğim o iki kelimeyi sözlükten bakamayacak kadar üşengeç olduğumdan şıklardan geri dönerek çözmeye çalıştım. tabi ki çözemedim. bulduğum rakamlara en yakın gelenleri işaretledim. diğer sorulardan kesinlikle emin olduğum için o kadar önemsemeden gönderdim. sonuç? o iki soru doğru çıkmasın mı? emin olduğum 3 soruyu resmen doğru bulduğum halde yanlış şıkkı işaretlemiş olmayayım mı? olmayayım ama olmuşum. neyse canım sağolsun. 85%

19/20

test 4 = 95%
tamam tamam çok sevindiniz biliyorum ama lütfen yerinizde zıplamayı kesin. durun bakalım daha yolun yarısına bile gelmedik. mezun olunca uçarsınız.

dün bu sınavı yollarken, tam sonuncu soruya geldiğimde mause düştü ve alırken cancel'e basıldı yanlışlıkla. submit'e basmadı allahtan ama sorular yine karışık geldi ve ben yine tek tek hepsini bulup işaretledim. bi de aynı sorudan iki tane varmış, yollarken onu farkettim. şıkları farklıydı ama.

test 4 için sadece 5.7'i çalıştım. 5.8 de test 5 için. bugün biter inşallah.

dün "no country for old men"i izledik. keşke şimdiye kadar izlediklerimizi yazsaydım buraya hep. unutuyorum ne izlediğimi sonra. hele şu içinde FBI geçen filmlerin hepsi birbirinin aynı sanki.. geçen de başka bi film izledik ama adını bilmiyorum. edward norton ve ronin'de oynayan orta yaşlı adam var. çalıp çırpmayla ilgili. edward yine saftirik rolü yapıyor filmin içinde. okay babay okay babay! aslında şunu diyecektim, yine gerildim film izlerken. bütün gece rüyamda kanlar revanlar, ölümler gördüm.

gmail'ime de bir tane spam gelmiş, silince "hooray no spam here" diyor ya.. onu "hocam no spam here" diye okuyan benden başka biri var mıdır?

16/20 & 19/20

ma111 test 2'de sorulardan birinde bir eksiklik vardı. hocaya soruyu kopyalayıp sordum. kesirli bir soru olduğundan hangi soru olduğu hiç belli değildi. soru numarası veremezdim çünkü her açışta sorular karışık geliyor. hoca da bakmış, yolladığım soruya benzeyen iki soruyu göndermiş. ama arkadaş yanlarına cevaplarını da yazmış! bu soruda bir eksiklik var derken hangi şık olduğu yazılmamış mı demek istedim zannetti acaba? ne düşünerek böyle yaptı hiç bilmiyorum. sorulardan ikisini de yapmıştım oysa. ne sorduğu belli olmayanda sorulabilecek bütün olayları bulmuştum zaten. sin, cos vs. hepsini yapmıştım. çok da işime yaramadı cevabı yollamış olması. zaten o sınavdan 80% aldım.
sonra evvelsi gün test 3 için çalışmam gereken yerin sadece yarısını çalışabilmiştim, ona kaldığım yerden devam ettim. akşam 6:30 gibi de sınavını bitirdim. ondan da 95% aldım ayıptır söylemesi.
ama bugün gitmek istediğim yere gidemedim. yolda çok vakit geçeceğinden ve vakit de benim için bu kadar önemli olduğundan vs..
dünkü yere gittim, yakındı zaten. ama ders çalışmama gereke diyerek ayrıldım. herkes şok oldu. ve yine hiç olmadığım bir sıfatla tanımlandım; "melda çok çalışkan ve planlı" hayır, sadece yumurta kapıya sıkıştığı için böyle! dediysem de kimseyi inandıramadım. nerem çalışkan benim? aramızda kalsın öss'ye girsem barajı bile geçemem! ımerıkın sıstemiy bireaz farkly da :P

plana sadık kalma süresi: max. 48 hrs. / min. undefined

dün section 5.3 ve 5.4 bitmişti. söylemiş miydim? unuttum..

bugün 5.5 ve 5.6'yı bitirmem gerekiyordu ama olmadı. işim çıktı. şu saat oldu daha 5.5'i yeni bitirdim. çünkü diğer bölümler gibi 7-8 sayfa değil 18 sayfaydı! yarın inşallah test 3'ü tamamlayabilirim. ek olarak test 4 için gerekli olan yerleri de çalışsam hayat bayram olur. ama yarın ve çarşamba günü gitmem gereken yerler var.

nasıl olacak bu işler bilmiyorum. neden araya sıkıştırıyorsam? bitir, sonra da rahat rahat git di mi? ama fırsatlar kaçıyor, olmuyor. haftasonu arkadaşımın düğününe&kınasına da gidemedim zaten. bu haftasonu da başka bir düğün ve yemek daveti var. bakalım hangisini kaçıracağım..

18/20

ma111 section 5.1 ve 5.2'yi cumartesi günü çalıştım ve test 1'i submit ettim. 90% elh.

ma105 final testteki emin olduğum soruyu doğru yapmışım notum 75% oldu. bence önceki sınavlardaki emin olduğum sorular da doğruydu. neyse ama onları bulup, yollamaya üşeniyorum. elimdeki notla yetinmesini bilmeliyim. 72% gerçekten çok düşük geldiği için üsteledim zaten.

bugün de 5.3 ve 5.4'ü bitirmem gerek. sabah kahvaltıya misafirlerimiz vardı. öyle güzel bir hindistan cevizli kek yapmıştım ki.. yemeyecekseniz yanında yatın. foto aktaramadım. üstteki eski bir gündü. ne vakit hatırlamaya üşeniyorum. hem who cares, ben bile don't.
gotta go now,

bye!

2 test birden yolladım, galiba bu harika

cs212 test 3 ve test 4'ü dün akşam submit ettim. inş. iyi not alırım.
bugün de yeni kitabıma ulaşacağım. ama bir kaç gün çalışamayabilirim. ne kadar ders çalıştığımı merak ediyorsanız biraz beklemek zorunda kalacaksınız, çok üzgünüm.

1 turbana evet mi hayir mi invitation

bu sabah yine 8:30'da fedex'i aramaya başladım. 9:00'da çıkan hanıma çalışma saatlerini sordum, 9:00-bişey olduğunu söyledi. ben de o zaman telesekreterinizi düzeltin dedim. maşallah görevlileri öyle bir yetiştirmişler ki şikayet edemiyoruz bile. "izleme numaranızı alıyim bean" hadi al bakalım sean. velhasıl öğle olmadan paketim geldi. tiff'e haber verecektim ama vazgeçtim. o ben sormadan konuşuyor mu? ben de konuşmayacağım. arasın etsin biraz fedexleri.

babam kitabı webcam'den gösterdi. elimdeki ma105 kitabının sonundaki cevap anahtarında kitapta olmayan bölümlerin cevaplarını da görmüştüm. meğer bir kitabı ikiye bölüp iki ders gibi yollamışlar. şimdi gelen de kitabın diğer yarısı! hatta o mavi kapıskalın kitabım vardı ya. test kitabı zannetmiştim ama çözüm kitabıymış. üzerinde kocaman "solutions manual" yazıyor. neyse.. onu bile tekrar göndermişler. atarım çöpe artık diğerini. ya da mutfakta dursun, yetişemediğim dolaplara uzanırken üstüne çıkarım.

4 tane de cd çıkmış paketten. ne olduğuna elime geçince bakarım artık. kitabın arkasında da cd varmış yine. öğretmenler soru çözüyor görüntülü öyle bişey işte.

18/25 affetmiyorum seni fedex

allah'a şükür sonunda matematiğin final sınavını yolladım. 72% aldım. bu sefer bir sorudan kesinlikle emindim. hocaya sordum bakalım ne olacak.
bugün itibariyle matematiği proctora kadar kapatıyorum. final proctora hazırlık açısından çok iyi oldu.

.net'in de son 3 makalesi kaldı. birtanesini bugün yazdım, onay alınca göndereceğim.

ayrıca sevindirici bir haber; kalan son dersimin kitabı pazartesi günü türkiye'ye gelmiş. ama çok zeki fedex görevlisi adresi yetersiz bulduğundan eve getirememiş. halbuki fedex, ups ve devlet postası daha önce aynı o şekilde yazdığım adrese defalarca posta getirdi. ama fedex bir kere kaybetmişti postamı. şimdi hatıladım kaybettiği postada lise diplomam vardı! tekrar yolladı okul sonradan. bu kargo şirketleriyle hep bir problemim oluyor zaten. kitabımı geciktirdikleri hergün tekrardan 3.500 dolar ödememi gerektirecek güne yaklaştırıyor beni. saniyenin önemi var şuan yani.
dün akşam geç vakitte tiff'den takip numarası ve kargo şirketinin adı geldi. bi de izlerim ki ne göreyim. yanlış adresten dolayı teslimat yapılamadı. tiff'e hemen sordum hangi adrese gönderdiğini. tabi ki cevap vermedi. arkadaş kısa ve öz konuşmaları seviyor. evet veya hayır. sabah 8:30'da açılan fedexi aramaya 8:30'da başladım öğleye doğru telesekreter dışında canlı birinin sesini duyabildim. izleme sayfamız çalışmıyor 1 saat sonra arayın dedi. adres değişikliğini not alın, sabahtan beri arıyorum zaten dedim. telefonla olmuyor zaten, mail atın dedi. 3 yetkiliye birden aynı maili göndermiştim zaten dedim. olmaz callcenter'a da göndermeniz gerek dediler. pekala diyerek oraya da yolladım. cevap var mı? hayır! yine aradım. çıkan arkadaş klasik müzik eşliğinde beni biraz(!) bekletti. tam da hayallere dalmıştım ki konuşmaya başladı. sonuçta halledemedi. kapatıp yine aradım. servisteki arkadaşlarına adresimin daha açık halini söylesinler ve o da paketi bu akşam bıraksın diye. paketim servise çıkmamış, işlemdeymiş. adresin daha açık halinde de ek olarak sadece apartmanın adı var. nosundan bulamayacak kadar akıllı demek ki dağıtıcı eleman. bu sefer başka bir eleman çıktı. maillere bakmasını söyedim. o sırada yeni geldiğini iddia etti, halbuki yollayalı çok olmuştu. sonra ona daha önce de aynı adrese fedex'ten paket geldiğini söyledim. ben sormasam nasıl haberim olacak, geri mi gidecek paketim diye sordum. meğer telefon numaram eksik yazıyormuş. okuldan numaramın başına 0090 kodunu da yazdıkları için numaranın son haneleri görünmüyor. o zaman hemen şimdi numaramı düzeltin dedim. çok dedim dedi oldu ama sorry. neyse ki efendim yarın sabah yola çıkacakmış paketim. evde olup getiren elemana bi çift laf etmek isterdim. sabah fedexi tekrar arayıp servisteki elemanın telefonunu alıcam ve babama vereceğim. hem adresi anlatır hem de biraz paylar, oh iyi olur.

15/20 & 16/20

test 6 = 85%
test 7 = 80%

şimdi de bütün kitabı kapsayan test 8 kaldı. ondan sonra da proctor var.
inşallah bugün matematik tamamen bitecek. yarın da .net günü. onu bitireceğim inş. 3 essayi kaldı.

durum

dün de ma105 sections 4.1, 4.2, 4.3, 4.4'ü tamamladım.
test 7 bitmek üzere. bitince test 6 ile birlikte yollayacağım.

87%

.net hocası makalemi pek beğenmiş. daha fazla örnek versem iyi olurmuş. bir de web services ile ilgili kısmı biraz daha açmalıymışım. napim m. o kadarını anlattı demedim.

tiffany'e de akşam mail attım. kargo şirketini ve izleme numarasını sordum. cevap yok tabi. forumda biri yazmış; "I need to get a job at Gr.ant.ham. I would be able to do nothing and get paid too." Malesef haklı biraz. Bazen süper ilgileniyor okul ama bazen de günler geçiyor. 24 saatte cevap gelmezse dekana şikayet hakkımız var. Bir kere yaptım, okuldaki bütün personel mail attı bana. Ama her zaman da bunu yapamam ki. Koskoca dekan bile anında cvp yazmıştı. Vakit bizler için bu kadar önemliyken bu yaptıkları çok saçma. Belki de para için yapılıyor bilmiyorum. Gerçi daha önce parayla aldığım extension tamamen benim tembelliğim yüzünden olmuştu.

bir de burda şuan acayip bir kar var. sabah ikea'da kahvaltı+alışveriş planımız suya düştü. zaten kafamda derslerim varken pek de zevk alamazdım. bitirdiğim zaman inşallah.

durum again

sections 3.1, 3.2, 3.3 and Test6 completed. (wednesday's study)
sections 4.1, 4.2, 4.3, 4.4 and Test 7 left for today. (thursday's study)
(but have to complete today.)
9 hours i have.

Test 8 (friday's study)

17/20

test 5'i submit ettim, 85%. gelişme var. herzamanki gibi emin olduğum sorulardan biri yanlış çıktı.

neyse kısa kesmek zorundayım, yarın iki günlük dersi çalışabilirsem ertesi gün o istediğim şeyi yapmaya hak kazanıyorum.

bugün ayrıca çok iş yaptık annemlerle. yeni dolaplara eşyaları yerleştirdik. çok güzel oldu herşey. ferah ferah duruyor herşey dolaplarda. ama annemler gelirken evden 4 tane de koli getirmişler. daha açmadım ama. ortaokul ödevlerime kadar saklıyorum. hepsini ya scanlıycem, ya da fotoğrafını çekicem sonra da asıllarını atıcam. kağıt olarak durmasının bir manası yok.

mesela bak şimdi aklıma geldi. biz eski fotoları bilgisayara aktarıp asıllarını atmayı düşünürken, millet dijitalleri bastırma telaşında. hani bir iki tane beğendiğini bastırısın, güzel oluyor da hepsini bastırmak da nesi. yükle pcden bak! olmaz illa dokunacak. hiç unutmam birisi tam ben foto çekecekken "dur ben çekeyim, seninkiler kalıcı olmuyor" demişti. süpernova.

durum

ma105 section 3.1, 3.2, 3.3 completed yesterday
test 5 completed today
not posted yet.

cs263 test6 and cs212 test2 submitted

C'nin kalan son labini yolladım.
.NET'in de essayini yazdım, yolladım.
ama matematik çalışamadım bugün. misafirim vardı. çok güzel sofra fotoğrafları çektim, bilgisayara aktarınca siteye eklerim. bu önümüzdeki bir ay boyunca başka misafir kabul etmiyor(um) ve de gitmiyormuşum. bitti diyene kadar bu böyleymiş. allahım i need help.
bugün için de ben sadece tavuk salatası, brokolili göbek salata ve karamelli muhammebi (sonradan gördüm, el alışkanlığı hehe) yaptım. kalanları annem getirdi. o kadar çok çeşit vardı ki.. yazacak halim yok şimdi.
ama bi dakka çok çeşit demişken aklıma takılan birşeyi yazmak istiyorum. normalde misafirlerimiz tarafından sıkça duyduğumuz laf; "ay çok çeşit yapmışsınız, ay çok çeşit yapmışsınız". yapmasak ne olurdu merak ediyorum gerçekten. "gittik de bi kuru börekle kek çıkarıverdi önümüze" olurdu. "yok hayır yemeğe mi geliyoruz" demesin kimse, gerçekten öyle olurdu. tamam yemek bahane ama lütfen karışmayın. biz böyle seviyoruz ok? misafirlerin midelerini çatlatmadan göndermek bizim kültürümüzde ayıp karşılanıyor. ama gerçekten insanın yaptığı şeyler az yenince çok kötü oluyor. benim tarzım; iki tuzlu, iki salata, pastamsı bişiy ve kurabiye ama annem buna çorbalar dolmalar ekler ve çeşitler artar. sonra da kimse tatlımdan yemez sinir olurum. ama kimseye de ye ye ye diye ısrar etmem. ama geçen gün gittiğim yerde hem çok çeşit vardı hem de en son tatlılar da kocaman kaselerdeydi. ve ev sahibesi hepsini yemedim diye küstü. tamam haklısın da ben ne yapayım. hastanelik olmam seni mutlu edecek mi? yerim yok aaa. yiyorsun yiyorsun sonra karşı tarafın tepkisi "aa hiç yemedin bişey". midem elverse böyle diyen birinin evinde ne var ne yok süpürürdüm. sonra etsin bakalım ısrar.

15/20

bugün başka sınav yapmayacağım çünkü yaptığım 2. sınavdan da 75% aldım! 100 bekliyordum.. tamam saçma hatalarım da var ama emin olduğum sorular da vardı. ama hocaya mail atmayla fln uğraşamam. nasılolsa geçtim huf.

section 2.5, 2.6, 2.7 çalıştım, test 4'ü post ettim.

c'nin kalan son labi bitti, submit olmayı bekliyor.

.net'in de ikinci essayi yazılacak.

ama şimdi yarınki misafirlerim için karamelli muhallebi yapmaya gidiyorum. daha sofrayı kuracağım huf. what a busy life i have.

haftanın en güzel günü cumartesi'yi de böyle harcamış olduk. sanırım bu iki hafta daha böyle olacak. sonrası için bir tatil sözü aldım ama neyseki..

15/20

ma105 test 3 submitted.
%75 - 4 yanlış, 1 boş

asadday

completed lesson 4 of cs212.

test 2 will be completed on saturday.
very tired today. refreshing the forum & mailbox. so sad. but a little bit relived now. need some sleep. a good breakfast. my eyes are going to melt. mel says bye.

sign me up, me up, i like that

yahoo ve flickr hesaplarımız yek vücud olduğundan beri flickr'da sign in haldeyken yahoo mail sayfasını açınca flickr'a kaydolduğumuz mailin kutusu açılıyordu. çıkış yapıp başka mail adresiyle girdiğimizde flickr da sign out oluyordu. ama şimdi flickr'da çıkış yaparken sadece flickr'dan çıkıyorsunuz. yahoo networkden de çık diye ayrı bir seçenek var. yani flickr'da x adresinizle sign in iken, yahoo'da y adresinizin mail kutusu açık olabiliyor. remember me dediyseniz işler daha da güzel oluyor, en azından benim için.. flickr'a kayıtılı olduğum adrese sadece evokulunun mailleri geliyor, hepsi fw zaten. arada bi evlenenler haber ediyor o kadar. ama asıl yahoo adresime de sadece okul ile ilgili mailler geliyor. yahoo maili açınca hep asıl adresim açılsın istiyordum, öyle oldu. bu kaç zamandır öyle oluk ama yazmak şimdi aklıma geldi.

süpriz blog postları

yemek tarifi isimlendirmelerinde şöyle bir mod var; süpriz elma topları, süpriz bonbonlar, süpriz muzlu rulo... ne demek isteniyor. yediğimiz zaman şaşıracak mıyız.

-tabakta topların ne işi var aysel?
-onlar top değil, ye bakalım bi
-yenecek bişey mi aa (şaşırma efekti yemeğe başlamadan başladı)
nam nam da nam nam
aa inanmıyorum elma tadı geliyor! adı ne bunun?
-süpriz elma topları :)
-ayol gerçekten süpriz oldu doğrusu :)

bu isimlendirme modasının başlangıcında böyle bir olay yatar zannımca..

allah'ım help me please

cs212 lesson 3 az önce bitti. hiçbirşey anlamadım. anladım anlamasına ama birisinne anlatacak kadar değil. hiçbirşey dediysem o kadar da akılsız değilim, bir iki kelime var aklımda tabi. sınavı da kitaptan yardım alarak yapabilirim inş.
kopya değil hemen heycan yapmayın. bizim okulda sınavlar open-book. yani istediğiniz gibi kitabı açabilirsiniz. ama universitede lisede olduğu kadar kolaylaştırmıyor işleri bu sistem. ama bı sınavı yaparım inşallah rahat. daha lesson 4 var. onu da hızlıca okursam tamamdır. anlamasam da sesli sesli ve bölmeden okumayı denedim bu sefer. sanki birşeyler kafamda canlanmaya başladı ama emin değilim. yanlış da anlamış olabilirim. doğrulatmam lazım essayimi yollamadan önce.

ma105 test 3'teki eksikliği de söyledi hoca. sınavı yaptım ama okulun sitesinde problem var yollayamadım.

şimdi vakit incirli tatlı vaktidir. yarın anneme götüreceğim. perşembe ve pazar günü de bana misafir gelecek. allah'ım help me.

35+1

yıllardır çok sayıda kıyafete sahip olmakla itham edildim durdum. ama şöyle bişey keşfettim. aslında benim kıyafetim yeterli sayıda ama dolabı açtığınız vakit kışlıkları ve yazlıkları bir arada gördüğünüz için çok zannediyorsunuz. ama beni suçlayan çok bilmişler ne yapıyor? kışın yazlıkları kaldırıyor, yazın da kışlıkları. nereye kaldırıyorlar acaba merak ediyorum. dolapta dursun işte.. bi günde tişört giymekten vazgeçip kazak giymeye mi başlıyorlar anlamadım. sonra da aylardır gribim fırt fırt burun çekerler. olursun tabi grip. kışlıkları günyüzüne çıkarmadığın için hala tittirileyla dolaşıyorsun. neyse.. işte bu sebeptendir ki az kıyafetleri var zannediyorlar. ama neden kaldırıyorsun yazlıkları diyince de "e sığmıyor napim" diyorlar. çok kıyafetin var desem hayır, dolabım küçük der. ben yıllardır mevsime göre hiçbirşeyin yerini değiştirmem. tamam dolabım çok büyük ve herşeyim çok rahat sığıyor ama küçük dolabım varken de öyleydi. kazaklar raflarda, tişörtler de çekmecede bu kadar basit.

bi de mer cuma günü gelirken reçelli kurabiye getirdi demiştim ya. bir tulum peyniri kabına sığdırmış hepsini. otuzbeş tane olduğunu söylediğinde inanamadım. "az gibi duruyor ama otuzbeş tane var" dedi. düşündüm de benim ayakkabılarım da uzaktan bakınca hiç de otuzbeş taneymiş gibi görünmüyor ama öyleymiş. rakamlara takılmayalım. öyle çok görünmüyor işte.

fotoğraf: 22.02.2006'dan

Whatt!

Oh my god çok heycanlandım. imdat. biliyordum ama tiff söyleyince kötü oldu.

Our records indicate that your contract will expire on 2/4/08 at 11:59
Central Standard Time . In order to remain on an "active" student status,
you will need to extend your current contract period.

ama şöyle güzel bir haber var ki.. o da extensionlardan artık ücret talep edilmemesi. amma kötü bir haber; eskisi gibi 90 gün değil, 15 gün. ama yine de duyduğuma sevindim çünkü ben extensionlar tamamen iptal edildi zannediyordum. hiç extension almadan bitirebilsem daha ne isterim. ne çok ama diyorum!

cumartesi günü de doğum günümdü. sadece hande ve amcamlar mesaj attı. sen hayırsız olursan herkes seni unutur dedim, kızdım kendime. sonra bugün feybuğa bi girdim birsürü mesajlar, wall postları.. feybuğa ilk eklediğimde mesaj bile yazmayan arkadaşlar doğum günümü kutlamış. bir şaşırdım. ama hiçbirine daha cevap vermedim. nedense maillere cevap yazma konusunda çok üşengecim. yazmaya bir başlayınca da destanlar döktürüyorum.

bu seneki en güzel doğum günü hediyem; ailecek geçirilen güzel bir cumartesi ve mer'in cuma günkü misafirlerim için işlerinin arasında yaptığı tiramisu ve reçelli kurabiyeler.

matematik ve akla gelenler

ma105 test 3'ü yaptım. ama sorulardan birinde bir eksiklik farkettim, hocadan cevap bekliyorum. başka bir soruyu da anlamadım. cevap gelirgelmez yollayacağım.

cumartesi günü de kafama bagaj kapağı düştü. dişlerim kırıldı sandım. birdaha kafamı öyle heryere uzatmayacağım.

bi de mer anlattı. kuzenim (10) odasını elektrik süpürgesiyle makinelerken top top kristalleri olan avizesinin bir topunu makineye çekmiş ve top makinede sıkışmış. çok uğraşmışlar, ne çıkmış ne de kırılmış top... sonra teyzem servis çağırmış. telefonda ne dedi çok merak ediyorum. "alo, iyi günler elektrik süpürgeme avize kaçtı. acaba yardımcı olur musunuz?"

matematik diyince ilkokul öğretmenim aklıma geldi. çok ilginç biriydi.. sürekli matematik dersi işlerdi ve hep o süperdi, hep o en iyiydi. bütün gün bize ne kadar başarılı olduğunu anlatıp dururdu. yıllar sonra kendisini ziyarete gittiğimizde yine aynıydı. aynen şöyle dedi; "onbin öğretmen getirseler, yok yook yüzbin.. en iyisi ben seçilirim" sonra da birdaha ziyaretine gitmedik zaten. ilkokulda insan vücuduyla ilgili bir konu işleniyordu. ödevimiz iskelet sistemini çizmekti. yihu işte bu süperdi doktor babam harika birşeyler çizebilirdi! öyle de oldu.. babam bütün anatomi kitaplarını ortaya döktü ve süper bir iskeletor çizdi. sevinçle okula gittim. öğretmen aldı ödevimi baktı ve şuralar olmamış, şurda kemik olmaz vs. diyerek ödevimin üzerinde karalamalar yaptı. bütün sınıf şok olmuştu.. akşam babam ödevi görünce nasıl sinirlendi tahmin edin :) annem babam hala pişmanlık duyarlar, "bizi nasıl inandırdı da seni onun sınıfına verdik" diye.. resim, beden, müzik dersi yapmadan ilkokul okudum ben. hiç yerli malı haftasını kutlamadım ben. nasıl kutlanır bilmem. merler okulda kutlarlardı ama.. o anlatırdı biraz ben de ağzım açık dinlerdim.