4 Şubat 2008 Pazartesi

35+1


yıllardır çok sayıda kıyafete sahip olmakla itham edildim durdum. ama şöyle bişey keşfettim. aslında benim kıyafetim yeterli sayıda ama dolabı açtığınız vakit kışlıkları ve yazlıkları bir arada gördüğünüz için çok zannediyorsunuz. ama beni suçlayan çok bilmişler ne yapıyor? kışın yazlıkları kaldırıyor, yazın da kışlıkları. nereye kaldırıyorlar acaba merak ediyorum. dolapta dursun işte.. bi günde tişört giymekten vazgeçip kazak giymeye mi başlıyorlar anlamadım. sonra da aylardır gribim fırt fırt burun çekerler. olursun tabi grip. kışlıkları günyüzüne çıkarmadığın için hala tittirileyla dolaşıyorsun. neyse.. işte bu sebeptendir ki az kıyafetleri var zannediyorlar. ama neden kaldırıyorsun yazlıkları diyince de "e sığmıyor napim" diyorlar. çok kıyafetin var desem hayır, dolabım küçük der. ben yıllardır mevsime göre hiçbirşeyin yerini değiştirmem. tamam dolabım çok büyük ve herşeyim çok rahat sığıyor ama küçük dolabım varken de öyleydi. kazaklar raflarda, tişörtler de çekmecede bu kadar basit.

bi de mer cuma günü gelirken reçelli kurabiye getirdi demiştim ya. bir tulum peyniri kabına sığdırmış hepsini. otuzbeş tane olduğunu söylediğinde inanamadım. "az gibi duruyor ama otuzbeş tane var" dedi. düşündüm de benim ayakkabılarım da uzaktan bakınca hiç de otuzbeş taneymiş gibi görünmüyor ama öyleymiş. rakamlara takılmayalım. öyle çok görünmüyor işte.

fotoğraf: 22.02.2006'dan