10 Şubat 2008 Pazar

cs263 test6 and cs212 test2 submitted

C'nin kalan son labini yolladım.
.NET'in de essayini yazdım, yolladım.
ama matematik çalışamadım bugün. misafirim vardı. çok güzel sofra fotoğrafları çektim, bilgisayara aktarınca siteye eklerim. bu önümüzdeki bir ay boyunca başka misafir kabul etmiyor(um) ve de gitmiyormuşum. bitti diyene kadar bu böyleymiş. allahım i need help.
bugün için de ben sadece tavuk salatası, brokolili göbek salata ve karamelli muhammebi (sonradan gördüm, el alışkanlığı hehe) yaptım. kalanları annem getirdi. o kadar çok çeşit vardı ki.. yazacak halim yok şimdi.
ama bi dakka çok çeşit demişken aklıma takılan birşeyi yazmak istiyorum. normalde misafirlerimiz tarafından sıkça duyduğumuz laf; "ay çok çeşit yapmışsınız, ay çok çeşit yapmışsınız". yapmasak ne olurdu merak ediyorum gerçekten. "gittik de bi kuru börekle kek çıkarıverdi önümüze" olurdu. "yok hayır yemeğe mi geliyoruz" demesin kimse, gerçekten öyle olurdu. tamam yemek bahane ama lütfen karışmayın. biz böyle seviyoruz ok? misafirlerin midelerini çatlatmadan göndermek bizim kültürümüzde ayıp karşılanıyor. ama gerçekten insanın yaptığı şeyler az yenince çok kötü oluyor. benim tarzım; iki tuzlu, iki salata, pastamsı bişiy ve kurabiye ama annem buna çorbalar dolmalar ekler ve çeşitler artar. sonra da kimse tatlımdan yemez sinir olurum. ama kimseye de ye ye ye diye ısrar etmem. ama geçen gün gittiğim yerde hem çok çeşit vardı hem de en son tatlılar da kocaman kaselerdeydi. ve ev sahibesi hepsini yemedim diye küstü. tamam haklısın da ben ne yapayım. hastanelik olmam seni mutlu edecek mi? yerim yok aaa. yiyorsun yiyorsun sonra karşı tarafın tepkisi "aa hiç yemedin bişey". midem elverse böyle diyen birinin evinde ne var ne yok süpürürdüm. sonra etsin bakalım ısrar.