15 Eylül 2008 Pazartesi

bence hiç söz verme

kitabım okuldan yola çıktı ama hala gelemedi. 5 günde ancak paris'e kadar gidebilmiş. 2 gündür orda. eğer bana hermes'ten birşey almadan gelirse küseceğim. zavallı annem babam da evde hapis kitabı bekliyorlar. inşallah yarın sabah erkenden gelir de akşam gidecekleri yere rahatça gidebilirler. neyse sabredin bundan sonra bir ders kalıyor. her yeni derste verip bozduğum sözümü bu sefer de veriyorum. ama bozmamak üzere inşallah. deadline'dan önce dersi bitireceğim. bu konuda te ilkokuldan beri yazılmış imzalı belgelerim var ama gerçekleştiğine kimse şahit olmadı. aslında ben de vaktinde çalışmak hemen bitirmek sonra da rahat etmek istiyorum ama olmuyor işte. kocaman insan oldum hala aynı. inşallah çocuklarım bu konuda bana benzemez. benzerlerse çok azar işitirler benden. anne-baba bu söylediklerim beni azarlayabileceğiniz anlamına gelmiyor. azarlanmak bende ters tepki yapıyor. :P bu sefer inşallah vaktinde bitecek. aman vaktinden önce, pardon :)
aslında sorumsuz bir insan değilim de bir mesele için vakit sınırlaması olduğu zaman o şeyi yapasım gelmiyor. vakitle sınırlanmak beni geriyor. independent study insanıyım ben. mesela iftara misafir çağıramıyorum. neden? çünkü vakit sınırlaması var. 7:25'de çorbalar tabakta olacak. no no i can't do this. belki ramazan ağustos'a geldiğinde çağırırım iftar misafiri. en azından sınırlandığım vakit nispeten daha geç.