5 Temmuz 2008 Cumartesi

aslında kolaymış he

her zor diye uzun süren ödev sonrası söylediğim laf bu. ödevin bi noktası oluyor tamamen ümitsizliğe düştüğüm, o noktayı atlattıktan sonrası çok kolay. işin garibi sonradan dönüp baktığımda o nokta o kadar da unatlanabilir(atlanabilemez)* bir nokta olarak görünmüyor gözüme. ödevde recommendation letter yazdım. bir lisenin matematik öğretmeni olarak bir üniversitenin computer science programına kate brown diye hayali bir öğrenciyi tavsiye ettim. inşallah alırlar :P mektupta oluşturduğum kişi öyle pıtırcık öyle sevgi kelebeği bir insan ki şaşarsınız. ödevlerini kendi yazdığı bilgisayar programını kullanarak yapıyor, haftasonları da huzur evine gitar resitali vermeye gidiyor. gözlerim yaşardı. artık allah'tan hayırlısı. bu ödevdeki o zor nokta tamamen kate brown'u nasıl öveceğim de mektubu dolduracağımla ilgiliydi. birer cümlelik paragraflardan oluşan ödevleri göndermek ayıp oluyor. ben de abarttım da abarttım :) okuyan beni kate brown'a aşık zannedebilir yani o derece. keşke kendi ismimi de sawyer yapsaydım ahah. dr olanın adını unuttum da..

bugün içimdeki sıkıntının sebebi derslerimi yapmamam zannediyordum ama yarısı oymuş sadece. diğer yarısını bulamadım. içimin yarısı hala sıkılıyor.

*-ebilmek eklentisinin olumsuzu olmaz. atlanabilir'in olumsuzu atlanamaz'dır. ama bazı şairler kullanırlarmış. o kadar da yasak değil.